Son Los Galacticos Marco Asensio

Son Los Galacticos: Marco Asensio

        Real Madrid, Real Mallorca altyapısında yetişen genç oyuncu Marco Asensio ile 5 yıllık anlaşma sağladı. Başta Barcelona olmak üzere birçok dünya devinin peşinde olduğu Asensio, tercihini Real Madrid'ten yana kullandığını İspanyol radyo kanallarından Cadena SER'e verdiği röportajla duyurdu.

        Mallorca'nın son dönemlerde yetiştirdiği en önemli oyuncu olarak lanse edilen Marco Asensio'nun, Real Madrid'le 5 yıllık olan anlaşması önümüzdeki sezondan itibaren geçerli olacak. İspanyol yetenek 2014-15 sezonu boyunca Kırmızı-siyahlı ekipte oynamaya devam edecek. Bu sezon Mallorca formasıyla geride kalan 15 haftada 14 lig maçına çıkan 18'lik ofansif orta saha 3 gol 6 asistlik başarılı derece kaydetti. Gelecek vaat eden İspanyol yıldız adayı, bu 14 maçın tamamına ilk 11'de başlarken; 11 karşılaşmada da son düdüğe kadar sahada kaldı.


Oyuncu Raporu
Güçlü yönler: Çeviklik, kıvraklık, bitiricilik //Zayıf yönler: Hava topu mücadelesi

        Asıl mevkisi play-maker olan 1.78'lik Asensio, sol kanatta da oldukça etkili olabiliyor. Tekniği hat safhada olan İspanyol oyuncu, çalım becerilerinde ise Ronaldo'yu pek hoşnut etmeyecek gibi görünüyor. Zira Marco'nun kısa adımlarla topu ayağından fazla aşmayan top sürüş becerisi Lionel Messi'yi andırıyor.

        Çiçeği burnunda Los Galacticos rakiplerinin üzerine korkusuzca giderken, ani ve kolay bilek hareketleri ile onları rahatça ekarte ediyor. Bununla da kalmayan genç oyuncu ölü noktalara gönderdiği sert ve isabetli gol vuruşlarıyla kalecileri de gafil avlıyor. Öte yandan Asensio, topu ayağına yakıştırırken seyirciyi kendine zevkle bağlıyor. Kimi zamansa rakip defansa uyguladığı yıldırıcı presleriyletaraftarı ateşlemeyi de başarıyor.

        Real Madrid'in son gözdesi Marco Asensio'nun öne çıkan bir özelliği daha var ki; bu özelliği ona ''Sol Ayaklı Juninho'' lakabını taktıracak cinsten... Zira Marco, Olympique Lyon'da aralıksız 9 sezon forma giyen ve attığı sıradışı frikik golleriyle efsaneleşen Juninho Pernambucano'yu izliyormuş hissi uyandıranduran top kabiliyetiyle ağları sarsıyor, yakıyor...

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
0Comments

Boris Cmiljanic (Yeni Zlatan) Analizi

        Boris, 17 Mart 1996'da büyük yetenekler çıkaran küçük bir ülke olan Karadağ'da dünyaya geldi. Futbola küçük yaşlarda başladı.Buducnost alt yapısında uzun boyu ve topla uyumu ile dikkatleri üzerine çeken Boris, 2012'de 16 yaşındayken Petrovac'a karşı ilk lig maçını oynadı. Geçtiğimiz sezon belki de kariyerini büyük ölçüde etkileyecek bir sakatlık yaşadı ve 3 ay sahalardan uzak kaldı. Sadece 6 maça çıktı. Yaz transfer döneminde de 600 bin Euro karşılığında PSV'nin yolunu tuttu. PSV kariyerinde A takım ile hiç maça çıkmadı. Jong PSV'de ise 1 maç hariç ilk 11 çıkmadı ve 6 maça sonradan girip sol kanat oynadığı Roda JC maçında golünü attı. 1,93cm boyunda olan Boris'in hedefi İbrahimovic olmak. Şimdi gelelim nasıl bir oyuncu olduğuna;

Güçlü Yönleri
        Bitiricilik; Boris oldukça iyi bir bitirici. Santrafor oynadığı zamanlarda uygun pozisyon bulduğunda kolay kolay affetmiyor. Son vuruşları ortalamanın oldukça üstünde. 

        Dribling; 1,93cm'lik boyuna ve kalıbına rağmen topla oldukça hızlı ve iyi bir driblingci. Adam geçme konusunda sıkıntısı yok.


        Topsuz Oyun/Yaratıcılık; Boris'in geleceğini parlak gösteren en büyük etkenlerden biri de etkili topsuz oyunu. Fiziğini çok iyi kullanan ve yaptığı fake koşular ile arkadaşlarını rahatlatan Boris top ayağındayken de oldukça etkili ve yaratıcı. Bu özellikleriyle de ünlü İsveçli yıldız Ibrahimovic'i andırıyor.

Oyun Tarzı/Pozisyonu
        WhoScored.com gibi sitelerde "Style of play" gibi bölümler olur. Ben de o tarz bir bilgi vermek istiyorum. En uçta santrafor mevkiinde ve false 9 olarak oynayabilen Cmiljanic,kanatlarda da oynayabiliyor. Bir forvet olarak yetişti ancak Jong PSV'de çıktığı 7 maçın 5'inde sağ ve sol kanat oynadı. Sağ ayaklı bir oyuncu olan Cmiljanic'in izlediğim kadarı ile en iyi oynadığı pozisyon 4-4-2'de sağ forvet. Böylece hem kanada kayıp hızını hem de diğer forvete paslarıyla yaratıcılığını ön plana çıkarıyor. 

Geleceği
        Şöyle bir özet geçersek; bu kadar uzun boylu olup da ayakları bu kadar çabuk olan nadir oyuncu vardır. Bunlardan biri de Cmiljanic. Eğer böyle devam ederse stoperlerin gelecekte en çok zorlanacağı oyunculardan biri olacaktır, -ki şimdiden o izlenimi veriyor. Topu ayağına aldığında, neredeyse 3 pozisyondan ikisinde faul ile durduruluyor. Umarım böyle bir yetenek heba olmaz. PSV'ye daha tam olarak uyduramadı. Takıma uyum sürecini atlattğında adı daha fazla duyulacaktır. İnşallah idolü olan Zlatan gibi iyi noktalara gelir.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
0Comments

Abdülkerim Bardakçı (Oyuncu Analiz)

1994 yılında Konya'da dünyaya gelen Abdülkerim, 2009 yılında ise doğduğu şehrin takımı olan Konyaspor'un alt yapısına transfer oldu. 2011-12 sezonunun başında ise Konyaspor'la profesyonel sözleşmeyi imzalayan genç stoper, Konyaspor'un mali krizlerle boğuştuğu o sezonda forma şansı buldu. Henüz 17 yaşındayken Bank Asya 1.Lig'de 19 maça çıkan ve başarılı performanslar sergileyen genç futbolcuya Milli Takım kapıları da açıldı. Genç oyuncu birçok alt yaş kategorisinde milli olmayı başardı.Abdülkerim, U-19 Milli Takımımızın Mersin'de düzenlenen Akdeniz Oyunları'nda ikinci olduğu kadronun vazgeçilmez oyuncusuydu.

        Genç oyuncu sonraki sezonlarda Konyaspor'da fazla forma şansı bulamadı. Sadece Konyaspor'un Süper Lig'e çıktığı ilk maçta Fenerbahçe karşısında boy gösteren genç stoper, daha sonra 2014'ün Ocak ayındaKonya Anadolu Selçukspor'a kiralandı ve orada da sadece 6 kez forma şansı buldu. 2014-15 sezonunun başında ise Adana Demirspor'a kiralanan ve burada 27 maça çıkıp 2 gol atan Abdülkerim, gelecekte iyi bir stoper olabilme potansiyeline sahip. Şimdi bu genç stoperin artılarına ve eksilerine bakalım.

Güçlü Yönleri
Fiziği ve Hava Toplarındaki Hakimiyeti:Abdülkerim bir stoper oyuncusunun sahip olabileceği en ideal fiziğe sahip. 1.90 boyunda olan ve fit bir vücuda sahip olan genç stoper, bu boyunu özellikle hava toplarında çok olumlu kullanabiliyor. Çok iyi bir sıçrama yeteneği olan Abdülkerim, duran toplarda hem hücuma katkı sağlıyor hem de savunmada rakiplere geçit vermiyor. Hücumda güçlü fiziği kullanarak gol de atabilen oyuncunun, Beşiktaş maçında Atınç ve Ersan gibi uzun stoperlerin arasından iyi sıçrayıp gol atması bunun göstergesi zaten. Genç oyuncunun güçlü fiziği rakip forvet oyuncularının dengesini bozmayı sağlıyor. Abdülkerim ikili mücadeleler de yıkılmamayı başarıyor.

Zekası, Tekniği ve Ayağını İyi Kullanabilmesi:Ben stoper mevkisinde ayağını iyi kullanan futbolcuları çok severim. Oyuncu geride hem rakip atakları keserken ayağını da iyi kullanırsa, geriden hücuma paslar atarak atakları da biçimlendirebilir. Abdülkerim'in de bence en büyük artısı bu. Genç oyuncu solak ve sol ayağını çok iyi kullanıyor. Hatta ihtiyaç olduğunda sol bek bile oynayabiliyor. Genç oyuncu, beklerin koşu yoluna, ikinci ve üçüncü bölgeye çok rahat toplar yollayabiliyor. Bekler hücuma kalkarken nasıl ve nereye pas atacağını iyi bilen oyuncu hücum konusunda da zekasını iyi kullanıyor. Takımının kendi yarı alanında olan çoğu duran topu da Abdülkerim kullanıyor.

Arkasına Adam Kaçırmaması: Abülkerim stoper mevkisi için hızlı bir yapıya sahip yani ağır bir stoper değil. Bu hızlı yönünü ise defansın arkasına adam kaçırmama özelliğinde iyi kullanabiliyor. Abdülkerim aynı zaman da sol bekte de forma giyebiliyor ama sol bek için ağır, stoper için yeterli hızda bir oyuncu olduğu için stoper mevkisinde kullanılması daha ideal.

İlk Müdahalesi ve Hırsı: Abdülkerim'in ön sezisi de çok kuvvetli. Bu özellik oyuncunun ilk müdahalelerde de üstün olmasını sağlıyor. Mesela bir top daha rakibe gelmeden önce Abdülkerim rakibin hemen başında bitebiliyor ve müdahalesini yapabiliyor. Genç oyuncunun hırsı da göz dolduran özellikleri arasında. Mücadeleden kaçmıyor, sonuna kadar savaşıyor. Hatta çoğu maçta skora isyan eden oyuncu, hırsıyla birlikte hücum da bile pres yapabiliyor.  

Az Kart Görmesi: Abdülkerim her ne kadar hırslı olursa olsun az kart görüyor. Stoperler normalde biraz sertliğe kaçar ve olur olmaz yerlerde kart yer ama Abdülkerim bu tezi reddeden nitelikte bir istatistiğe sahip. Genç oyuncu bu sezon çıktığı 27 maçta toplam 3 sarı kart gördü.

Zayıf Yönleri
Pozisyon Bilgisi: Ülkemizin bu mevki için kanayan yaralarından biri olan bu durum bazen Abdülkerim'de de görülebiliyor. Özellikle ikinci Beşiktaş maçında kendi filelerini havalandırdığı pozisyonda bunu görebiliyoruz. Yanlış pozisyonda durması ve topu yanlış şekilde karşılaması gole sebebiyet vermişti.

Kendine Çok Güvenmesi: Bazı pozisyonlarda Abdülkerim kendine çok güveniyor. Genç futbolcunun bu özelliği her zaman sorun çıkarmasa da ilerde eksi olarak karnesine yansıyabilir. Genç futbolcunun bu özelliğinden vazgeçmesi kendi yararına olacaktır. 

Zamanlama Problemi: Abdülkerim'in bu problemi de her zaman olmuyor sadece bu sezon birkaç defa oldu ve Alanya maçında da pahalıya mâl oldu. Topa vurma sırasında zamanlamasını iyi ayarlayamıyor ve topu ıska geçebiliyor.

Tecrübe: Abdülkerim henüz 20 yaşında ve tecrübe eksikliği bir hayli fazla. Abdülkerim'in tecrübeli stoper ve takım Kaptanı Yiğitcan Erdoğan ile birlikte oynadığı maçlarda hata yapma oranı düşüyor. Çünkü Abdülkerim-Yiğitcan ikilisi,  Ujfalusi-Semih ikilisine çok benziyor.  Nasıl Ujfalusi, Semih'e nerede durup nerede durmayacağını ve nasıl pozisyonları karşılayacağını öğrettiyse Yiğitcan da Abdülkerim'e bunları öğretiyor. Semih, Ujfalusi'siz maçlarda çok hata yaptı, Abdülkerim de Yiğitcan'ın olmadığı maçlarda hatalar yaptı. Yiğitcan'ın sakatlıktan çabuk dönmesi hem Abdülkerim için hem de Adana Demirspor için çok yararlı olacaktır.   

        Abülkerim bu derece artıları ve eksileri olan bir futbolcu ancak eksik yönleri kapatılmayacak gibi değil. Zaten bu eksileri de her zaman yapan bir profilde değil. Eğer bu eksileri üzerinde çalışırsa ve bunları kapatırsa ilerde çok çok iyi yerlere gelir. Eğer bu başarılı oyununu istikrarlı bir şekilde sürdürürse A Milli Takım'a kadar yükselebilir. Bana göre PTT 1.Lig'in en iyi genç stoperi. Bonservisi Konyaspor'da olan oyuncunun gelecek yıl Süper Lig'de boy göstereceğini tahmin ediyorum. 

                         Transfer Merkezinden alınmıştır.
                          Furkan Buğra Yolcu

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
0Comments

Hollanda-Türkiye maç sonu

Bugün gerçekten karşımızda beklediğimizden daha vasat ve tam dişimize göre bir Hollanda vardı ancak milliler ilk golü bulduktan sonra küçük takım duygusuna kapılıp yarı sahaya çekildi ve Hollanda'ya oynama şansı verdi.Oysa ki takım olarak hücum yapıp takım olarak savunma yapsak belki de Amsterdam'dan çok net bir galibiyet çıkaracaktık ki buda Euro 2016 yolunda belkide altın bir adım olacaktı çünkü gerçekten avantajlı bir fikstürümüz var ve halkın desteğiyle de hayal olan Euro 2016 belki de gerçek olacaktı.Milli takımın bu dönemden sonra çok büyük desteğe ihtiyacı var çünkü biz duygularımızla oynayan bir ekibiz ve taraftar desteğiyle çok iyi işler başarabiliriz..Neden bir Euro 2008 heyecanı yaşamayalım? Biz gerek kulüp seviyesinde gerekse ülke takımı seviyesinde her zaman zor işleri sevmişizdir neden bir kez daha güzel zaferler kazanmayalım?Kişilere ve olumsuz etmenlere takılmadan gerçekten yürekten destek verirsek hala bir parça umudumuz olabilir.Şimdi birlik olma zamanı şimdi destek zamanı hep birlikte ülke takımımızı daha ileri seviyelere taşıma zamanı sadece sabretmek ve sonuna kadar destek vermek gerekiyor.Umarım güzel günler yakındadır.
                                                                                     

                                                                        TÜRKİYE-ÇEK CUMHURİYETİ EURO 2008
                                                                        TÜRKİYE-HIRVATİSTAN EURO 2008

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
0Comments

Hollanda-Türkiye

Bugün belki de Euro 2016 elemelerinde ölüm-kalım diye nitelendirdiğimiz maça çıkacağız.Ancak gözlemlediğim kadarıyla halkımız ilk kez bu kadar maça ilgisiz ve umutsuz. Bunu başka nasıl anlayabiliriz sosyal medyaya baktığımızda kimi oyunculardan kimi hocalardan bıkmıs taraftar kitlesi ülke milli takımımızı desteklemek yerine rakibimizi desteklemeyi göze almış durumda ki bu şuan da milli takımın ne durumda olduğunun göstergesi olabilir.Başarı kazandığımız dönemleri hatırladığımızda ülke olarak birlik beraberlik ve takıma güven duygusu aşılayan bir taraftar kitlesine sahiptik,şimdi ise umudu olmayan sadece aktivite olsun diye maçları izlenen bir milli takım var. Umarım baştaki kişiler egolarını yenip takım icin ne doğruysa onu yapmaya başlarlar ve o eski milli ruhu yakalarız aksi taktirde başarı icin cok uzun yıllar beklemek zorunda kalabiliriz,bunun olmaması için herkes üzerine düşeni yaparsa güzel günler yakındadır.Maça gelecek olursak yarın sahaya savunma yapmaya değil hücum yapmaya çıkacağız ancak Hollanda tarzı takımlar yakaladıkları boş alanları çok iyi kullanabilen ve sonuca varan ekipler olarak gözümüze çarpıyor. Arjen Robben'in olmayısı belki de motivasyonumuzu biraz daha artıracak ve galibiyet inancımız yükselecek. Yarın sneijder liderliğinde ki Hollanda'dan alacağımız puan gruptaki kötü durumdan bir nebze olsa da uzaklasmamıza yardımcı olacak. Ancak şu şartlarda gerçekçi olmak gerekirse grup liderliğini hedefleyen Hollanda'ya karşı şansımız çok az denebilir fakat milli takımımız zor işleri sever umarım Amsterdam'dan zaferle döneriz ve geleceğe daha umutlu bakma şansımız olur.
                                         Furkan Buğra YOLCU

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS
2Comments